ADLİ PSİKOLOJİ VE PSİKOLOJİK OTOPSİ

İntihar davranışı, kimi zaman ölüm düşüncesi ve niyetinin öne çıktığı,  kimi zaman yaşam ile ölüm arasında süregelen belirsizlikte doğrudan veya dolaylı bir biçimde ölümcül olan bir yöntemin denendiği, kimi zaman ise sonucun ölümle bittiği kararlı veya kararsız eylemlere işaret eden geniş anlamlı bir deyimdir (Alptekin, Demirel ve Duyan,2006).İntihar Durkheim(2002) tarafından şöyle tanımlanmıştır: “Kurbanın kendisi tarafından yapılmış olumlu ya da olumsuz bir edimin doğrudan ya da dolaylı sonucu olan her ölüme intihar’’ denir. Ak ve arkadaşları (2009) ise intihar davranışını; kişinin bilerek kendi yaşamına son vermesi şeklinde tanımlamışlardır(Durkheim,2002; Ak, Özmenler ve Özşahin; 2009).

Bireyin tercih sonucu olan intihar, uzun bir geçmişe sahip olmakla birlikte; felsefe, sosyoloji ve psikoloji gibi birçok alanın konusu olmuştur. Antik Yunan’dan beri intihar, farklı düşünce temellerinde ve farklı toplumsal koşullarda farklı biçimlerde değerlendirilmiştir (Şen,2008). İntihar, toplumdan topluma ve kültürden kültüre gerek görülme sıklığı ve şekli, gerekse bu olgunun toplumda oluşturduğu tepki açısından büyük değişkenlikler içeren çok bileşenli bir niteliğe sahiptir. Toplumun sosyal ve ekonomik yapısının işaretlerinden biri olan intihar, çeşitli Psikolojik, sosyolojik, ekonomik ve kültürel etkenlerin etkisinde olan çok değişkenli bir olaydır. Bu nedenle intihar, stres yaratan yaşam standartlarına karşı tepki veren normal bireylerden, ruhsal bozuklukları olan bireylere kadar geniş bir kitlede görülebilmektedir (T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü. İntihar İstatistikleri 2002, Devlet İstatistik Enstitüsü Matbaası, Ankara, 2004).

İntiharı bireyin problemi olarak ele alan psikolojik yaklaşım, intiharın nedenlerini bireyin kişilik yapısında aramıştır. Psikolojik yaklaşımda intihar üzerine açıklamalar getiren ilk düşünür Sigmund Freud’dur (Şen,2008). Türkiye’de intihar girişiminde bulunan ve tamamlanmış intiharı gerçekleştirenlerin düzeyinin Avrupa ve Amerika’ya göre daha düşük olduğu bilinmektedir(Canat, Sayıl ve Tuğcu,2003). Ölümle sonuçlanan intihar sayısı, 2012 yılında 3225; intihar edenlerin %72’sini erkekler, %28’ini kadınlar oluşturmaktadır. Ölümle sonuçlanan intihar sayısı revize edilen 2014 yılında 3169  iken 2015 yılında %1,3  artarak 3211 kişi olmuştur. İntihar edenlerin %72,7’sini erkekler, %27,3’ünü ise kadınlar oluşturmaktadır. 2016 yılında ise %5,6 azalarak intihar edenlerin sayısı 3064 kişi olup. %76,1’ini erkekler, %23,9’unu kadınlar oluşturmuştur.

WHO 2019 verilerine göre, her yıl 800 kişi kendi hayatına son verirken birçok kişinin intihar girişiminde bulunduğu, intiharın 15-19 yaş grubunda üçüncü önde gelen ölüm nedeni olduğu ve küresel intiharların %79’u düşük ve orta gelirli ülkelerde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Dünya çapında genç intiharları, 2016.

Otopsi, ölüm nedenini ve ölüm mekanizmasını saptamak ile ölümü açığa çıkarabilecek durumların tespit edilmesi için gereken teknik ve laboratuvar incelemeleri yapmak maksadıyla ölen kişinin tüm boşluklarının açılıp tüm sistem ve organlarının eldeki yöntemler ile incelenmesi işidir (Alper, Azmak, Çekin, Gülmen, Koç ve Salaçin, 1999). Psikolojik otopsi ise, kişinin ölüm şeklinin mümkün olan en yüksek kesinlikte belirlenmesini, ölüm anındaki intihar risk faktörlerinin tanımlanmasını ve değerlendirmesini içeren ölüm sonrası soruşturmadır (Knoll, 2008 ).  Isometsa’ya (2001)  göre psikolojik otopsi, ölen kişinin ailesi, akrabaları, arkadaşları, başvurduğu sağlık çalışanlarıyla yapılan görüşmeler, tıbbi ve psikiyatrik kayıtları ve adli inceleme ile ölen kişiye ilişkin mümkün olan ulaşılabilen tüm bilgileri içeren, birçok görüşmeciden ve kayıtlardan elde edilen bilgilerin sentezlenmesidir. Kişinin intiharı neden seçtiği, intihara götüren durumu, kişisel felsefesi, intihar için neden o zaman diliminin tercih edildiği konusunda yardımcı olur (Jacobs ve Klein-Benheim, 1995 akt. Demirbaş, Hancı ve Kale 2019:116).

Psikolojik Otopsi yönteminin amaçları intiharı, kişiliği, niyet ve motivasyonu anlamak, şüpheli ölüm araştırması, ceza ve hukuk davaları, hayat sigortası, tıbbi kötüye kullanım iddiaları, intiharın önlenmesine ilişkin kurumsal önlemlerin geliştirilmesi olarak sıralanabilir (Ogloff ve Otto,1993; Knoll,2008; Murty,2010). Psikolojik otopsi yönteminde psikiyatrik tanılar, DSM ve ICD ölçütleri doğrultusunda konulmaktadır. Çalışmalar sonucunda mental bozuklukların ve depresyonun intiharın önemli bir nedeni olduğu aynı zamanda bunu şizofreni ve kişilik bozukluklarının izlediği (Ohayon, 2009; Ji, Philips, Wang, Yang, Zhang, ve  Zhou,2002; Portzky, Audenaert,  ve Heeringen,2009  akt. Demirbaş, Hancı ve Kale 2019:117); erkeklerde kadınlara oranla daha yüksek intihar oranlarının olduğu, kadınlarda da intihar girişiminin yüksek olduğu (Henderson, Mellin ve Patel, 2005; Ellis, Greenwald, Malone, Mann, Oquendo ve Weissman,2001;) ve en fazla tercih edilen yöntemin ise ası olduğu söylenmektedir(Philips ve diğ., 2002; Sayıl ve diğ., 2003; Isometsa, Heila, Henriksson, Lönnqvist  ve  Suominen,  2002;).

REFERANSLAR:

  • Alptekin K, Demirel, S. ve Duyan, V.(2006).Adıyaman’da intihar girişimleri. Anatolian Journal of Psychiatry; 7:150-156.
  • Alper, B., Azmak, D., Çekin, N., Gülmen, M.K, Koç, S., Salaçin, S. (1999). Adli Otopsi ve Adli Patoloji, Birinci Basamak İçin Adli Tıp El Kitabı, Türk Tabipleri Birliği-Adli Tıp Uzmanları Derneği, Ankara. S:36-82.
  • Knoll IV, J. L. (2008). The psychological autopsy, part I: Applications and methods. Journal of Psychiatric Practice, 14(6), 393-397.
  • Durkheim, E. (2002). İntihar. (Çeviri:Özenkaya,Ö.).İstanbul: Cem Yayınevi.
  • Sayıl, I., Canat, S. ve  Tuğcu, H.(2003) . On altı intihar olgusunun psikolojik otopsi yöntemi ile değerlendirilmesi. Kriz Dergisi,11(2), 1-6
  • Jacobs, D., ve Kleın-Benheım, M. (1995). The psychological autopsy: a useful tool for determining proximate causation in suicide cases. Journal of the American Academy of Psychiatry and the Law Online, 23(2), 165-182.
  • Ohayon, M.(2009). About suicide and its prevention. Journal of Psychiatric Research, 43,885 – 886.
  • Ogloff, J. R., ve Otto, R. K. (1993). Psychological autopsy: Clinical and legal perspectives. St Louis University Law Journal, 37, 607.
  • Henderson, J.P., Mellin,C. ve Patel, F.(2005). Suicide-a statistical analysis by age, sex and method. Journal of Clinical Forensic Medicine,12, 305-309.
Share this article
Shareable URL
Prev Post

AYASOFYA’NIN KİMLİK BUNALIMI

Next Post

TÜRK MİLLETİNİN DERİN MİNNETİ İSMAİL GASPIRALI

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Read next

DAVRANIŞÇILIK EKOLÜ

Psikoloji henüz çok yeni bir bilim dalı olmakla beraber içersinde birçok ekol bulunmaktadır. XX. yüzyılın…