Uluslararası Kredi derecelendirme kuruluşu olan Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu B1 seviyesinden B2 seviyesine düşürdü. Bu not, yatırım yapılabilir seviyenin 5 kademe altındadır.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük ekonomik krizi olan 2001 Ekonomik Krizi[1]nde bile Türkiye bu seviyeye hiç düşmemişti.
Bu seviyede Türkiye ile birlikte Uganda, Tunus, Tanzanya, Sri Lanka, Ruanda, Papua Yeni Gine, Nijerya, Kırgızistan, Kenya, Jamaika, Etiyopya, Mısır, Kosta Rika, Kamerun Kamboçya, Benin ve Bahreyn gibi ülkeler bulunuyor.
Moody’s, kararın gerekçesinde “dış kırılganlıklarının bir ödemeler dengesi kriziyle sonuçlanması olasılığı artıyor” denirken, rezervlerdeki sert düşüşe ve Doğu Akdeniz’de artan gerilime de işaret edildi.
Düşen notla birlikte, görünümü de “negatif” olarak teyit etti.
Karar “sürpriz” oldu çünkü Moody’s not değerlendirme için 5 Haziran ve 4 Aralık tarihlerini vermişti.
B1, B2 ve B3 not seviyeleri, Moody’s sınıflandırmasında “yüksek derecede spekülatif” olarak değerlendiriliyor.
Neden?
Moody’s yaptığı açıklamada, notun düşürülme gerekçesini 3 maddede şöyle sıraladı:
1- Türkiye’nin dış kırılganlıklarının bir ödemeler dengesi kriziyle sonuçlanması olasılığı artıyor.
2- Türkiye’nin kredi görünümüne dair riskler artarken, ülkenin kurumları sorunların etkili bir şekilde çözümü konusunda gönülsüz ya da aciz görünüyor.
3- Yıllardır Türkiye’nin bir güç kaynağı olan mali tamponları tükeniyor.
“Negatif” görünüm kararı için ise şu gerekçelere yer verildi:
Türkiye’nin mali göstergeleri, önümüzdeki yıllarda beklenenden daha hızlı bir şekilde daha kötüye gidebilir. Yetkililerin sorunlara dönük yetersiz tepkisine ilişkin aşağı yönlü riskler de Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda tam anlamıyla bir ödemeler dengesi krizi yaşaması olasılığını artırıyor. ABD ve Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiler ile Doğu Akdeniz’deki gerilimleri içeren birkaç cephede artan jeopolitik riskler, herhangi bir kriz için hızlandırıcı olabilir.