Aleksey Navalni Rus bir avukat, aktivist ve siyasetçidir. Navalny, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in en coşkulu eleştirmenlerinden biri olarak hem Rus medyasında hem uluslararası medyada adını duyurmayı başarmıştır. 2008 yılından beri sosyal medya aracılığı ve blog yazıları ile Kremlin eleştirmenliğini sürdüren Navalny, bu süreçte siyasete de atılmıştır (BBC News Türkçe, 2020). Navalny’nin muhalifliğine ve iddialı eleştirilerine ilişkin Rus siyaseti tarafından gözle görülür otokratik olarak nitelendirilebilecek bir engel getirilmemiş olsa da 2011 yılında düzenlediği protesto gösterileri sonucunda bir süre gözaltına alınmış, 2013 yılında karşılaştığı dolandırıcılık suçlamaları neticesinde beş yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.
2015 yılında tahliye edilen Navalny, Moskova Belediye Başkanlığı seçimlerinde aday olarak oyların %27’sini alsa da seçimi kaybetmiştir (BBC News Türkçe, 2020). 2017 yılında izinsiz gösteri düzenlediği gerekçesiyle birçok kez gözaltına alınan Navalny, bu süreçte milliyetçi tavrını sürdürmüş ve iktidar partisi Birleşik Rusya’ya karşı muhalifliğinden de vazgeçmemiştir (BBC News Türkçe, 2020).
Navalny’nin 2020 Ağustos ayında zehirlenmesi ve ölümle burun buruna gelmesi, uluslararası medyanın ve politika yapıcıların bakışlarını Putin hükümetine çevirmişti. Zehirlendikten sonra tedavi için Berlin’e giden Navalny, Rusya’ya dönüşünde, 17 Ocak Pazar günü, doğrudan gözaltına alınmış ve mahkeme Navalny’yi denetimli serbestlik süresini ihlal ettiği gerekçesiyle duruşmaya çağırmıştı. Navalny’nin geçmişte karşılaştığı suçlamalar yolsuzluk çerçevesinde şekillenmekteydi ve kendisi “zimmete para geçirmek” suçlamasıyla 3,5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı (BBC News Türkçe, 2020).
Navalny’nin Ocak ayında tutuklanmasından sonraki süreçte Rusya’nın karşılaştığı en büyük sıkıntılardan biri de toplumda meydana gelen karışıklıklar olmuştur. Düzenlenen protestolarda yaklaşık 11 bin kişi gözaltına alınmış ve Moskova’daki cezaevlerinde yer kalmamıştır (Euronews, 2021a). Bu süre zarfında Navalny’ye destek verdikleri gerekçesiyle sınır dışı edilen ve persona non grata (istenmeyen kişi) ilan edilen Avrupa Birliği (AB) üyesi devletlerden gelen diplomatlar olmuş ve Brüksel ile Rusya arasındaki ilişkiler daha da gerilmiştir (Koyuncu, 2021a). Bahsedilen süre boyunca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nden sert uyarılara, AB ve AB üye devletlerinin farklı farklı yaptırımlarına maruz kalan Rusya, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov aracılığıyla zehirlenme ile ilgileri bulunmadıkları konusunda kendisini savunmuş fakat uyarılar ve yaptırımlar ile yüzleşmeye yaklaşık 5 aydır devam etmektedir.
İnsan hakları ihlali argümanı ile yolan çıkan Batılı devletler ve onları iç işlerine karışılmaması hususunda uyaran Rusya, ilk olarak AİHM’in Navalny’nin hayatının tehlikede olduğunu ve “geçici tedbir” ile derhal serbest bırakılması gerektiğini belirttiği dilekçe vasıtasıyla Şubat ayının ortalarında karşı karşıya gelmişlerdi (Koyuncu, 2021b). Bu süreçte Putin, ülkesindeki olumsuz ekonomik şartların, Navalny bahane edilerek, Batılı devletlerin eleştirisine maruz kaldığını öne sürmüştü. AİHM kararına ilişkin yapılan açıklamalar Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov tarafından gerçekleştirilmiş, Peskov AİHM kararını ‘hukuk dışı’ nitelendirerek, Rusya’nın iç işlerine ve davalarına doğrudan bir müdahale girişimi olarak yorumlamıştı (Sputnik Türkiye, 2021a).
AB Dış Politika Sorumlusu Joseph Borrell’in Navalny’nin tutuklanmasına ilişkin birtakım üst düzey Rus yetkililere yaptırım uygulanması kararını açıklaması, Navalny ve destekçilerinin tutuklanması sürecinde insan hakları ihlallerinin bulunduğu gerekçesine dayanmakta ve Mart ayı içerisinde bu yaptırımların yürürlüğe girmesi beklenmektedir (Norman, 2021). Batılı diplomatlar bu yaptırımların hedefinin Rusya’da siyasi, yargı ve güvenlik alanlarında görevli kişiler olduğunu ve Putin’in iş dünyasındaki dostlarını da kapsayacağını belirtmiştir (Norman, 2021). Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ise AB’nin yeni yaptırımlarının ülke ekonomisini riske atması halinde AB ile ilişkileri kesmeye hazır oldukları ifadesini kullanmıştır (Koyuncu, 2021a).
22 Şubat tarihinde gerçekleştirilen AB Dışişleri Bakanları toplantısından sonra basın açıklamasında bulunan Borrell ise yaptırım listesinin “Navalny’nin tutuklanmasından, hükmün verilmesinden ve zulümden sorumlu kişileri” hedef alacağını söylemiş, iki AB diplomatı ise, AB’nin yaklaşık yarım düzine kişiye yaptırım uygulamasını beklediklerini ifade etmiştir (Norman, 2021). Rus haber ajansı Interfax’ın bildirdiğine göre, Rusya Devlet Duması Uluslararası İlişkiler Komitesi başkanı Leonid Slutsky, 22 Şubat günü gazetecilere verdiği demeçte, “başka bir yaptırım saldırısının Rus cephesi tarafından cevapsız kalmayacağını” ve “Navalny’nin davasıyla bağlantılı olarak AB yaptırımları, Rusya ile ilişkilerin bozulmasına yönelik bir başka adım olacak” ifadelerini kullanmıştır (Norman, 2021).
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ise Rusya’ya tepkisini 7 yetkili ve 14 kuruluşu yaptırım listesine alarak göstermiştir. Burada en önemli etken ise Navalny’nin kimyasal bir madde kullanılarak zehirlenmesi olmuştur (Euronews, 2021b). Bahsi geçen yaptırım listesinde Navalny’nin “zehirlenmesinde rol oynadığı tespit edilen”, Rusya’da yer alan, yetkililer ve kuruluşlar yer almıştır. Bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi tarafından ise AB ve İngiltere’nin de 6 Rus yetkili ve bir Rus kuruluşa yaptırım uyguladığı hatırlatılırken, ABD’nin yaptırımlarının Navalny’nin zehirlenmesi ve tutuklanması dışında Rusya’nın kimyasal silah kullanmış olmasına ilişkin ek yaptırımlar da içereceği belirtilmiştir (Euronews, 2021b).
Kremlin sözcüsü Peskov’un 3 Mart tarihinde yaptığı açıklama ise önceki tehditkar tınıdan pek bir iz taşımamakla birlikte, Peskov bu yaptırımların kabul edilemezliğini belirtmekle birlikte bu kısıtlamaların Rusya’nın halihazırda kötü seyreden ilişkilerine büyük ölçüde zarar verdiğini belirtmiştir (Euronews, 2021c). Bu yaptırımların Rusya’nın iç işlerine müdahale olduğunun altını tekrardan çizen Peskov, yaptırımları mütekabiliyet gereği cevaplandıracakları sözlerine de açıklamasında yer vermiştir (Euronews, 2021c). Burada önemli nokta ise, Peskov’un ilişkileri tamamen koparmaktan ziyade, yaptırımlar nedeniyle ABD ve AB ile ilişkilerini koparmak istemediklerinin altını çizmesi olmuştur.
Navalny vakasına ilişkin Çin Dışişleri Bakanlığı ise Rusya’nın tandansında bir yol izlemiş, Bakanlık Sözcüsü Wang Wenbin Navalny vakasını tamamen Rusya’nın iç meselesi ve dış güçlerin söz veya müdahale hakkının bulunmadığı bir olay olarak nitelendirmiştir (Sputnik Türkiye, 2021b). Wang, uluslararası iş birliği sürecine dikkat çekerken bu süreçte tek taraflı yaptırımlara başvurulmaması gerektiğini belirtmiş ve Rusya ile diğer ülkelerin bu süre zarfında karşılıklı anlayışı pekiştirerek ihtilafları müzakereler ve barışçı yollarla ortadan kaldıracaklarını umduklarını ifade etmiştir (Sputnik Türkiye, 2021b).
Navalny ve sahip olduğu Kremlin eleştirmeni ve muhalif lider konumu, geçmişini 2010’lu yıllara götürmemize rağmen özellikle zehirlenme vakası ile uluslararası basında daha çok yankı getirmiş ve Batılı devletlerin ‘demokrasi’ kavramı çerçevesinde Rusya’yı ve Putin’i bu olay aracılığı ile ‘yargılamasına’ neden olmuştur. AB ve ABD yaptırımlarına karşı ilk başlarda agresif bir tutum sergileyen Rusya, Mart ayının başındaki son gelişmelerin ışığında daha ılımlı bir söylem geliştirmiştir. Şu anki konumda AB ve ABD’nin yaptırımları isimleri açıklanmayan yetkilileri ve kurumları kapsasa da ilerleyen günlerde listelerin AB tarafından kesinleşmesi beklenmektedir. Navalny’nin Rusya’daki yargılanma sürecinin bu yaptırımlardan nasıl etkileneceği ise belirsizliğini korumaktadır.
Dilara Nesrin BULUT tarafından The FEAS Journal için hazırlanmıştır.
Kaynakça
BBC News Türkçe. (2020, Ağustos 23). Alexei Navalni kimdir: Zehirlendiği iddia edilen Putin muhalifi. 9 Mart 2021 tarihinde https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-53879675 adresinden erişildi.
Euronews. (2021a, Şubat 6). Navalny protestosu: 11 bin kişi gözaltına alındı; Moskova’daki cezaevlerinde yer kalmadı. 9 Mart 2021 tarihinde https://tr.euronews.com/2021/02/06/navalny-protestosu-11-bin-kisi-gozalt-na-al-nd-moskova-daki-cezaevlerinde-yer-kalmad adresinden erişildi.
Euronews. (2021b, Mart 2). ABD’den Rusya’ya Navalny tepkisi: 7 yetkili ve 14 kuruluş yaptırım listesine alındı. 9 Mart 2021 tarihinde https://tr.euronews.com/2021/03/02/abd-den-rusya-ya-navalny-tepkisi-7-yetkili-ve-14-kurulus-yapt-r-m-listesine-al-nd adresinden erişildi.
Euronews. (2021c, Mart 3). Rusya: Navalny yaptırımları kötü olan ilişkilerimize daha da zarar veriyor. 9 Mart 2021 tarihinde https://tr.euronews.com/2021/03/03/rusya-navalny-yapt-r-mlar-kotu-olan-iliskilerimize-daha-da-zarar-veriyor adresinden erişildi.
Koyuncu, H. (2021a, Şubat 12). Lavrov: Yaptırım olursa, AB ile ilişkilerimizi koparmaya hazırız. Euronews. 9 Mart 2021 tarihinde https://tr.euronews.com/2021/02/12/lavrov-yapt-r-m-olursa-ab-ile-iliskilerimizi-koparmaya-haz-r-z adresinden erişildi.
Koyuncu, H. (2021b, Şubat 17). AİHM, ‘hayati riski’ olan Rus muhalif Navalny’in derhal serbest bırakılmasını istedi. Euronews. 9 Mart 2021 tarihinde https://tr.euronews.com/2021/02/17/aihm-hayati-riski-olan-rus-muhalif-navalny-in-derhal-serbest-b-rak-lmas-n-istedi adresinden erişildi.
Norman, L. (2021, Şubat 22). Europe to Tip Toward U.S.’s Tougher Stance on Russia, China. The Wall Street Journal. 9 Mart 2021 tarihinde https://www.wsj.com/articles/europe-set-to-tip-toward-u-s-s-tougher-stance-on-russia-china-11613994944 adresinden erişildi.
Sputnik Türkiye. (2021a, Şubat 18). Peskov: AİHM’in Navalnıy ile ilgili kararı içişlerimize yönelik kabul edilemez bir müdahale girişimi. 9 Mart 2021 tarihinde https://tr.sputniknews.com/rusya/202102181043841863-peskov-aihmin-navalniy-ile-ilgili-karari-icislerimize-yonelik-kabul-edilemez-bir-mudahale-girisimi/ adresinden erişildi.
Sputnik Türkiye. (2021b, Mart 3). Çin’den ABD ve AB’nin Rusya yaptırımlarına tepki: Dış müdahale kabul edilemez. 9 Mart 2021 tarihinde https://tr.sputniknews.com/dunya/202103031043941628-cinden-abd-ve-abnin-rusya-yaptirimlarina-tepki-dis-mudahale-kabul-edilemez/ adresinden erişildi.