KATALONYA KRİZİ

Günümüzde farklı dil ve kültürlere sahip bölgesel toplulukların çıkarları ve sosyal kimlik arayışı, merkezi hükümet ile yerel yönetimler arasında “özerk bölgeler” adı altında hükümetlerin kurulmasına yol açmıştır. Soğuk Savaş’tan sonra dünya, yerel kimliklerin farklı arayışları nedeniyle bölgesel kimliklerin seslerinin yükselişine tanık oldu. İspanya da, birçok etnik, dilsel ve kültürel farklılığı olan ve tarihte bölgesel kimlik seslerinin yükselişine tanık olmuş bir ülkedir. Ülkedeki Kastilya halkının yanı sıra Galiçya, Katalan ve Bask, Oksitan ve Araplar da diğer etnik gruplardır (Özen, 1995). İspanya’da özellikle Katalan ve Bask Bölgeleri çeşitli dönemlerde siyasi olarak özerk bir yapı kazanmış, bu özerk yapı 1930’larda kanunlarla güvence altına alınmış ve bölgelerde İspanyolca dışındaki dillerin kullanımına herhangi bir kısıtlama getirilmemiştir. Ancak İspanya İç Savaşı’ndan sonra yönetimi devralan General Francisco Franco döneminde bu bölgelerin özerklik statüsü kaldırılmış ve günlük hayatta İspanyolca dışındaki dillerin kullanılması yasaklanmıştır. Bu yasaklar ve baskılar Katalonya’da milliyetçi hareketlerin artmasına neden olmuştur (Esen, 2003).

Katalonya, İspanya’nın İber Yarımadası’nda bulunan özerk bir bölgedir ve İspanya’nın en önemli gelir kaynaklarından biri olan Barselona da dahil olmak üzere 4 şehirden oluşmaktadır. Tarihin hiçbir döneminde bağımsız bir devlet statüsüne sahip olamayan Katalonya, Aragon ve Kastilya taçlarının birleşmesinden sonra İspanya’nın bir parçası oldu. Katalonya’nın 1515’ten beri sahip olduğu özerkliklerin çerçevesi sürekli değişti. Ancak Katalanların bağımsızlık ve özerklik talepleri her zaman var olmaya devam etti. Tarihsel süreç incelendiğinde, Katalonya’nın etnik, kültürel ve dilsel yapısını ve özerk yönetim hakkını korumak için sürekli olarak mücadele verdiği görülmektedir (Storm, 2018).

Katalanların bu mücadelesi karşısında, İspanyol hükümeti bir dizi yasaklama politikası uygulamıştır. Katalan Ceza Kanunu’nun uygulanmasının sona ermesi, eğitimde Katalan dilinin yasaklanması ve Katalan para biriminin kullanımına son verilmesi bu politikalar kapsamında yürütülen faaliyetlere örnek olarak gösterilebilir. Bu gelişmeler Katalonya bölgesinde büyük bir milliyetçilik bilinci oluşmasına zemin hazırlamıştır. 1931’de mevcut monarşik düzen yerini cumhuriyete bıraktı ve bu süreçten sonra aynı yıl Katalonya bağımsızlığını ilan etti. Ancak bu durum uzun sürmedi ve 4 yıl sonra iç savaş çıktı. Franco söz konusu iç savaşı kazandıktan sonra 1939’da faşist rejim iktidara geldi (Guibernau, Rocher ve Adam, 2014).

Faşist yönetimin iktidara geldiği 1939-1975 yıllarında uygulanan politikalar Katalonya için baskıcı bir ortam yarattı. Franco’nun uygulamaları aynı zamanda hızlı bir merkezileşmeyi de beraberinde getirdi. Bu da Katalonya’nın özerkliğini bir kez daha kaybetmesine neden oldu. İspanya, 20 Kasım 1975’te General Franco’nun ölümünden sonra parlamento monarşi haline geldi (Thomas, 2012, s. 14). Bu bağlamda Veliaht Prens Don Juan Carlos kral ilan edildi ve demokrasiye geçiş dönemi başladı. Franco’dan sonra ilk demokratik seçim 1977’de yapıldı. Seçimden bir yıl sonra 1978’de Anayasa ilan edildi (Arıbaş ve Kara, 2010, s.71-72). Nitekim birçok bakımdan Franco’nun ölümünden sonra yeni bir İspanya’dan söz etmek mümkün. Bu görüşle ilgili en çarpıcı nokta, 1978 Anayasası çerçevesinde çeşitli bölgelere tanınan özerkliktir. 1978 yılında yürürlüğe giren Anayasa’da benimsenen özerk topluluklar modeli ile özerklik talepleri büyük ölçüde karşılanmış ve Katalanlar özerkliklerine yeniden kavuşmuştur (Esen, 2014: 333-334).

1979’da özerk bir statü kazanan Katalonya, 2006 yılında uygulanan bir dizi reformun ardından idari ve mali özerklik kazandı. Bu, Katalanları özerklikten memnun olmaktan çok bağımsız olma yolunda adımlar atmaya yöneltmiştir. Ülkenin ekonomik açıdan güçlü bölgelerinden biri olan Katalonya, 2016 yılında tüm dünyayı etkileyen ekonomik krizin ardından bağımsızlık talebini daha güçlü ifade etmeye başladı. 2014 yılında yapılan resmi olmayan referanduma göre oy verenlerin % 80’i bağımsızlıktan yana oldu. İspanya Adalet Bakanlığı bu süreci yasa dışı bulsa da bu referandum veya referandum girişimi, Katalanların bazı taleplerinin tamamen göz ardı edilemeyeceğini gösterdi. 2015 yılında yapılan yerel seçimlerde Katalan parlamentosunda ayrılık yanlısı partiler 18 ay içinde referandum yapacaklarını açıkladı. Katalan parlamentosu Eylül ayı başlarında yapılan oylamada 1 Ekim’de bağımsızlık referandumu yapma kararı aldı. 1 Ekim 2017’de Katalonya özerk bölgesi İspanya’dan ayrıldı ve bağımsız bir devlet olmak için Katalonya Referandumu düzenledi. Katalonya Bağımsızlık Referandumu, İspanya Anayasa Mahkemesi tarafından yasa dışı ilan edildi. İspanyol merkezi hükümeti, bağımsızlık referandumunu önlemek için bölgeye çok sayıda polis gücü gönderdi. Yüksek düzeyde ekonomik refah ile Katalonya, İspanyol merkezi hükümetini mali olarak daha fazla desteklememek için bağımsızlık talep ediyor.

Sonuç olarak İspanya, birçok etnik, dilsel ve kültürel farklılığa sahip bir ülkedir. Eşsiz tarihsel gelişiminin iniş çıkışlarından ve uzun bir baskı rejiminden sonra, 1978 Anayasası’nı onaylamıştır. Mevcut anayasanın getirdiği en önemli yeniliklerden biri de, siyasi ve hukuki açıdan etnik kökene dayalı milletlere ve bölgelerine geniş bir özerklik vermesidir.

Avrupa tarihine damgasını vuran diktatör Franco dönemi, siyasi baskılar ve yıllarca süren Katalanca konuşmanın yasaklanması gibi nedenler Katalonya’nın bağımsızlık arzusunu pekiştirmiştir. Coğrafi ve kültürel zenginliklerine rağmen Katalanlar, geçmişte İspanya’da birçok kısıtlamaya maruz kalmışlardır. Katalonya, İspanya’daki merkezi hükümet ideolojisine, anayasaya ve demokrasi eksikliğine karşı çıkarak bir ayrılık talep etmektedir. Barselona’nın İspanya İç Savaşı sırasında Franco’nun güçleri ile Cumhuriyetçiler arasında cumhuriyetçi bir cephe olması, Katalan ayrılıkçılığına cumhuriyetçi bir karakter atfediyor. Katalanların İspanyollarla kültürel farklılıklarını vurgulamalarının ve Katalan milliyetçileri tarafından savunulmasının nedeni budur. Katalanlar, farklı bir dil ve kültüre sahip olan Katalan kimliğinin yıllardır Fransız ve İspanyol devletlerinin baskısı ve tehdidi altında olduğunu ve bağımsızlık talep ettiğini savunuyor. Akdeniz iklimi, zengin mutfağı ve sıra dışı mimarisi ile Barselona, ​​Katalonya’yı dünyanın en çekici turistik şehirlerinden biri yapmaktadır. Yıl içinde yapılan etkinlikler Barselona’yı ve dolayısıyla İspanya’yı iş dünyası ve yatırımcılar için çekici kılmaktadır.

Katalonya’daki sosyal gerçeklik, ayrılık için uluslararası desteğin olmaması, çatışmanın ekonomik ve sosyal sonuçları ve İspanyol hükümetinin anayasal ve siyasi nedenleri, Katalanların özerklik ve bağımsızlık taleplerinin önünde önemli bir engel teşkil ediyor. İspanyol hükümeti bu ayrılığı yasa dışı kabul etse ve engellesede, Katalonya halkının bağımsız bir devlet kurma çağrısından ve bu konuda güçlü bir kamuoyu yaratmasından vazgeçmeyeceği söylenebilir.

Tuba Yıldırım tarafından The FEAS Journal adına hazırlanmıştır.


KAYNAKÇA

Arıbaş, K. ve Kara, H. (2010). Siyasi coğrafya açısından İspanya. Doğu Coğrafya Dergisi, 15(24), 61-86.

Başar, D. (2020). Https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1028049. Journal of Eurasian Inquiries / Avrasya İncelemeleri Dergisi, 9(1). doi:10.26650/jes.2020.003

ESEN ARNWINE, Selin “İspanya’da Diktatörlükten Demokrasiye Geçiş Süreci”, 1975-1982, Amme İdaresi Dergisi, C.36, No:3, Aralık 2003, s.103-126.

Guibernau, M., Rocher, F. ve Adam, E. C. (2014). A special section on selfdetermination and the use of referendums: Catalonia, Quebec and Scotland. International Journal of Politics, Culture and Society, 27(1), 1-3.

Gürses, İ, Coşkun, O., Gayretli, Ö, Kale, A., & Öztürk, A. (2020). Https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1328425. İstanbul Tıp Fakültesi Dergisi, 83(4). doi:10.26650/iuitfd.2019.0082

ÖZEN, Çınar, Ulusal Bütünleşme, Etnik Milliyetçilik ve Etnik Terorizm: İspanya ve Bask Sorunu, Yeni Forum, Vol:16, No:318, 1995, s.11-22.

Storm, E. (2018). Catalan Nationalism and The Failed Secession From Spain. B. D. Wever, I. Ferreras, ve P. V. Parijs (Ed.), Multi-level Nationalism? The Catalan Question and Its Lessons for Belgium and for Europe (pp. 15-26). Brussels, Belgium: Re-Bel. Rethinking Belgium’s Institutions in the European Context.

Thomas, N. (2012). ETA’dan sonra? Katalonya, euskadi (Bask Ülkesi) ve İspanya anayasası. Londra: Demokratik Gelişim Enstitüsü.

Share this article
Shareable URL
Prev Post

VENEZUELA BAŞKANLIK KRİZİ – MEŞRU LİDER KİM?

Next Post

BIDEN DÖNEMİ ABD DIŞ POLİTİKASININ DEĞİŞİMİ VE TRUMP DÜZENİNİN ÇÖKÜŞÜ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Read next