PASKALYA YENİDEN DOĞUŞUN SEMBOLÜ

Günümüzde Hristiyanlık dini ile anılan Paskalya’nın aslında daha eski bir tarihi vardır. Bereketi, yeniden doğuşu ve kurtuluşu temsil eden gündür. Gerçi biz ona ‘Paskalya’ diyoruz. Bu kelime dilimize elbette yabancı fakat uzak bir coğrafyadan değildir. Paskalya sözcüğü İbranice ‘geçiş’ anlamına gelen ‘Pesah (fısıh)’tan’ gelmektedir. Bu kelimenin kökeninin Yunanca “Passover” kelimesinden ve aynı zamanda Latinceden geldiği de düşünülmektedir.

ABD’NİN ARKA BAHÇESİ’NDE DEMOKRASİ NASIL SAĞLANIR?

1960’ların başları ile 1980’lerin sonu arasındaki dönemde az gelişmiş ülkelerin ve özellikle de bağımsızlığına yeni kavuşmuş olan ülkelerin kalkınması için yapılan yardımlarda hem ABD ve Batı dünyası için hem de Sovyetler için soğuk savaşın gerektirdiği stratejik yakınlaşmalar başroldeydi. Batı dünyası için az gelişmiş ülkelerin sosyalizme kaymamaları, dolayısıyla Sovyet etkisinin küresel yayılmasının engellenmesi son derece can alıcı bir öneme sahipti.

KUZEY İRLANDA SORUNU VE IRA

Katolikler ve Protestanlar arasındaki Kuzey İrlanda sorunu 20. yüzyılda görülen ve yıkıcı etkiler bırakan etnik çatışmalardan biri olarak bilinir. Protestanlar, Birleşik Krallık’ın bir parçası olarak kalmak isterken; Katolikler ise İrlanda Cumhuriyeti ile birleşmek istemektedirler. Protestanların, Birleşik Krallık’ın bir parçası olarak kalmak istemelerinin başlıca sebebi, İrlanda Cumhuriyeti ile birleşmeleri halinde azınlık durumuna düşecek olmalarından kaynaklanır. Sorun, 1920 yılında Kuzey İrlanda’nın kurulmasıyla daha da yoğun hale gelmiştir.

ŞİLİ’DE HÜKÜMET KARŞITI PROTESTOLAR

Şili, Latin Amerika ülkelerinin içindeki en demokratik ve istikrarlı ülke varsayılmaktadır. Öyle ki demokrasi, özgürlük ve insan hakları gibi kavramları yaygınlaştırmaya çalışan bir sivil toplum örgütü olan Freedom House’un 2021 raporlarına göre ülkenin politik hak ve sivil özgürlük kapsamından aldığı değerlendirme puanı yüz üzerinden 93’tür. Bu raporu göz önüne aldığımızda ülkenin demokrasi ve politik istikrarlılık adına çok parlak bir imajı olduğu söylenebilir. Fakat durum gerçekten böyle midir?

ÇEÇEN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ

Kuzey Kafkasya’nın otokton halkı olarak tabir edilen Çeçenler antik çağlardan bu yana Sunja ve Argun Irmakları arasında kalan bölgede ikamet etmektedir. Yazılı kaynaklardan ulaşılan bilgilere göre 1600’lü yıllarda Rusları ilk yenilgiye uğrattıkları yer olan Çeçen Aul köyünden adlarının geldiği bilinmektedir. Çeçenler kendi dillerinde “Çeçen” demek yerine “Nohçi veyahut Nahço” kavramlarını kullanmaktadır. Günümüzde Rusya Federasyonu’na bağlı özerk yapıya sahip Çeçen İçkerya Cumhuriyeti’nde yaşamaktadırlar. Kafkasya’da yaşayan halkların kaderi olarak birçok sürgün, savaş ve katliamla geçen tarihleri vardır.

ÇİN’İN KUŞAK-YOL GİRİŞİMİ PROJESİ

Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping, Eylül 2013’teki Kazakistan ziyaretinde modern bir kara İpek Yolu kurulması önerisinde bulundu. Yine aynı yıl Ekim ayında Endonezya ziyaretlerinde Xi Jinping, ortaklaşa bir deniz ipek yolu projesi kurma önerisinde bulundu. Bu projeler 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu ve İpek Yolu Ekonomik Kuşağı olarak adlandırılmaktadır.

SSCB SONRASI RUSYA FEDERASYONU’NUN GÜVENLİK DOKTRİNLERİ

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılmasından sonraki süreçte kurulan Rusya Federasyonu, kendisini çok kutuplu bir uluslararası sistem içinde bulmuş ve mirasını taşıdığı SSCB’nin ekonomik yüklerinden kurtulmaya çalıştığı kadar kendini yakın çevresinde güvence altına almaya da çalışmıştır. Burada öncelikle Rusya Federasyonu’nun ilk devlet başkanı olan Boris Yeltsin döneminde ‘Avrasyacı’ anlayış çerçevesinde uygulamaya konan, dönemin Dışişleri Bakanı’nın adıyla anılan Primakov Doktrini’ne değinilecek ve Rusya Federasyonu’nun, eski Sovyet coğrafyasındaki Bağımsız Devletler Topluluğu’na yönelik izlediği Yakın Çevre Doktrini’nden kısaca bahsedilecektir.

TUTSAK LİMAN: PORTO RİKO

ABD’nin güney eyaletlerinden olan Florida’ya yaklaşık bin mil uzaklıkta bulunan Porto Riko, içişlerinde bağımsız fakat dışişlerinde ABD’ye bağlı özerk bir statüye sahip olsa da uzun bir zaman boyunca “51. Eyalet” tartışmalarında kendine yer edinmiştir. Durum her ne kadar böyle olsa da federal eyalet sistemine dahil edilmeyen ada, federal bütçeden yararlanamamış ve vatandaşları da seçimlerde oy kullanamama gibi birtakım siyasi çifte standartlara maruz kalmıştır. Diğer taraftan, Porto Riko’da azınlıkta olsalar da geçmiş dönemlerde olduğu gibi tam bağımsızlık taraftarı olan kitleler faaliyetlerini sürdürmektedir. Ortaya çıkan “eyalet ya da bağımsızlık” ikileminin daha derin analiz edilebilmesi için bugün halen tartışmalı bir şekilde adada varlığını sürdüren sömürge tarihinin izleri incelenmelidir.

SURİYE İÇ SAVAŞI’NDA İRAN’IN ROLÜ

Demokrasi, ifade özgürlüğü ve ekonomik refah gibi kavramlardan oldukça uzak olan Ortadoğu ülkeleri, 2010 yılı itibariyle koşulların iyileştirilmesi için halk ayaklanmaları başlattı. Kimi ülkelerde iktidarlar devrilirken, kimi ülkelerde uzun yıllar sürecek olan iç savaşlar başladı. 2011 yılında Beşar Esad Rejimi’nin protesto eden halka ateş açması sonucu Suriye’de iç savaş süreci başladı. Bu sırada yaşanan Arap Baharı’nı İslami bir uyanış olarak görüp, uzun yıllar hüküm süren baskıcı rejimlerin devrilmesini destekleyen İran, ayaklanmalar Suriye’ye sıçrayınca söylemini tamamen değiştirdi. Esad Rejimi’nin hayatta kalması için her alanda bu ülkeye destek vermiştir. Yıllardır devam ettirdiği bu ittifakta hem Şii söyleminin hem de kendi bölgesel çıkarlarının önemi büyüktür. Bu çalışmada amaç; İran’ın Suriye İç Savaşı’ndaki politikasını ve rolünü, iki ülkenin tarihsel süreçteki ilişkileri ve 2011’den bu yana süren faaliyetler çerçevesinde incelemeye çalışmaktır.

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön