Özet
Bin dokuz yüz on sekiz yılında, Ukrayna’nın kaotik bir dönem geçirdiği vakitte, Ukraynalı işçi ve köylüler bir bütün olarak başkaldırdılar ve bu eylem Mahno’ya ait olan anlamına gelen ‘Mahnovşçina’ adında bir hareketi ortaya çıkarmıştır. 1920 yılı boyunca Bolşevikler ile mücadele eden Mahnovistler, en sonunda yenik düşmüşlerdir. ‘Mahno ve Mahnovşçina’ adlı bu araştırma yazısında, bir takım yazılı kaynaklardan yararlanılarak, anarko-komünist lider Nestor Mahno ve onun önderliğinde birleşen Mahnovşçina hareketinin tarihsel ve toplumsal süreci ele alınarak okuyucuya aktarmak amaçlanmıştır. ‘Nestor Mahno kimdir ?’ ve ‘Mahnovistler kimlerdir ?’ sorularına yanıt verilmeye çalışılmış ve buna yönelik değerlendirmeler yapılmıştır. Bu bağlamda araştırma yazısında elde edilecek bulgular, tarihsel ve toplumsal süreç ve biyografi ile sınırlıdır.
Anahtar kelimeler: Batko, Hetman, Mahno, Mahnovist, Ukrayna.
GİRİŞ
Mahnovşçina Hareketi, 1918 yılının yaz aylarında Ukrayna’da işçi ve köylülerin başkaldırması sonucu ortaya çıkmıştır. Siyasal hayata henüz 17 yaşında başlamış ve çeşitli anarşist gruplarda yer almış olan Nestor Mahno önderliğinde, siyah bayrak altında toplanmışlardır. Mahnovşçina, Peter Arşinov’un deyişine göre, oluştuğu günden son anlarına kadar tek bir gününü bile barış içinde geçirmemiştir. Avusturya-Alman, Macar ve Hetman egemenliğinin baskısına karşı harekete geçerek başlamış, Kızıl Ordu ile uzun süren mücadelenin ardından yenilgiye uğratılmıştır. Yenilgiye uğramasının ardından Mahno ve eşi Romanya’ya kaçmışlardır. Her ne kadar Ukrayna’ya geri dönmeye çalışmış olsalar da bunda başarısız olmuşlardır ve sınır dışı edilmişlerdir. Mahno önce Polonya’ya, oradaki hapis hayatının ardından Almanya’ya ve en sonunda da ömrünün sonuna kadar kalacağı Paris’e gitmesinin ardından, 25 Temmuz 1934 tarihinde tüberküloz hastalığı nedeniyle hayata veda etmiştir. (Arşinov, 1998)
NESTOR MAHNO KİMDİR?
Nestor Mahno, 1889 yılında Güney Ukrayna’nın Huliai-Pole (Gulya Polya) köyünde dünyaya gelmiştir. Ukrayna anarşist hareketi ‘Mahnovşçina’nın lideridir (Sysyn, 1977). 1905 yılında, henüz 17 yaşındayken, ilk siyasi deneyimi olan anarşist bir gruba katılmıştır. Mahno, anarşist mücadelenin en tehlikeli eylemlerinde yer almıştır. Anarşist gruplara üye olmaktan ve şiddet içeren eylemler içerisinde yer almaktan dolayı 1908 yılında idam cezasına çarptırılmıştır. Ancak yaşı küçük olduğu için, idam cezası ömür boyu hapis cezasına çevrilmiştir. Mahno, hapis hayatını Moskova’nın merkezi cezaevi olan Butirki Hapishanesi’nde geçirmiştir. İlginçtir ki bu süre zarfında Mahno, hapishaneyi kendini eğitebileceği bir yer olarak değerlendirmiş ve matematik, Rusça dilbilgisi, Rus edebiyatı, kültür tarihi ve ekonomi politiği öğrenmiştir (Arşinov, 1998).
1917 yılında gerçekleşen Şubat Devrimi, Mahno’yu hapisten kurtarmıştır. Hapisten çıktıktan sonra köyüne, Huliai Pole’ya geri döndü ve köyüne döner dönmez önce kendi köyünden başlayarak köylüleri nasıl örgütleyebileceğine yönelik çalışmalara başlamıştır. Mahno, köylüler arasında kabul görmüştü ve yoldaşları ile birlikte gittikleri yerlerde yeni partizanlar kazanıyorlardı. Bunun sonucunda dağınık haldeki gerilla çeteleri Mahno’nun önderliğindeki siyah bayrak altında toplanmışlardır. Halk arasında oldukça kahramanlaştırılan Mahno’ya, devrimci başkaldırının lideri olarak 1918 yılında, Ukraynaca ‘baba’ anlamına gelen ’Batko’ lakabı verilmiştir. 1919 yılında iki Çeka ajanı tarafından öldürülmeye çalışılmıştır ancak bu girişim başarısızlıkla sonuçlanmıştır (Arşinov, 1998).
Mahno’nun yasaklanmasının ardından, Mahnovistlerin tarım komünleri dağıtılmıştır. Devamında ise Deniken Kuvvetleri’nin katliamları başlamıştır. Tüm bunların sonunda Mahnovistler geri çekilmek zorunda kalmışlardır ve 1920 yılı boyunca Bolşevikler, Mahno ve yoldaşlarına karşı mücadeleyi sürdürmüşlerdir. Sonunda ise Mahnovistler yenik düşmüştür. Daha sonra Mahno ve eşi Romanya’ya kaçmıştır ve bir süre orada kalmışlardır. Buradan kaçıp Ukrayna’ya dönmeye çalışmıştı ancak başarısız olmuştu ve eşiyle birlikte sınır dışı edilmişlerdir. Daha sonra Mahno Polonya’ya kaçmıştır. Burada yargılanmıştır ve hapse girmiştir. 1 Aralık 1923 tarihinde kanıt yetersizliğinden dolayı serbest bırakılmıştır. Mahno eşini bırakarak önce Berlin’e, daha sonra ise Paris’e geçmiştir ve hayatının sonuna kadar Paris’te kalmıştır. 25 Temmuz 1934 tarihinde tüberküloz hastalığı nedeniyle hayata gözlerini yummuştur (Arşinov, 1998).
MAHNOVŞÇİNA
Mahnovşçina, ‘Mahno’ya ait olan’ anlamına gelmektedir. 1918 yılının yaz aylarında köylülerin bir bütün olarak başkaldırmasıyla ortaya çıkmış anarko-komünist bir harekettir. 1918 yılının Ekim ve Kasım aylarında Mahno müfrezeleri Hetman’ın (Ukrayna Devleti’nde askeri komutanlara verilen siyasi unvan) karşı devrimine yönelik bir mücadele başlattılar. O esnada Avusturya-Alman askeri birlikleri eski güçlerini yitirmişlerdi. Mahno bu durumdan faydalandı. “Askerlerle görüşmeler yapmış, devrime sempati duyanlarıyla tarafsız ilişkiler kurmuştu. Bu sayede askerler silahlarını Mahnovistlere bırakmışlardı.” (Arşinov, 1998:69). Mahno, bu askeri birimleriyle (Avusturya-Alman) olumlu ilişkiler kuramadığında ise askeri güç kullanarak onları bölgeden çıkarıyordu. Üç gün süren çatışmanın ardından Mahno, Huliai Pole’yı tamamen ele geçirmişti. Avusturya-Alman birlikleri I. Dünya Savaşı’nın ardından Ukrayna topraklarından geri çekildiklerinde Ukraynalı milliyetçi lider Symon Petlyura’nın yandaşları bölgeyi ele geçirme girişiminde bulundu. 1919 yılında, Kızıl Ordu, milliyetçi lider Symon Petlyura ve Beyaz Ordu Komutanı Anton Denikin’e karşı mücadelede Mahno’ya birlikte hareket etme teklifinde bulundu. Mahno ve Mahnovistler bunu kendi şartları doğrultusunda kabul etti (Arşinov, 1998). İsyan ordusu, aşağıdaki koşullar altında Kızıl Ordu’nun bir parçası oldu:
“a) isyan ordusunun iç örgütlenmesi eskisi gibi kalacak;
b) komünist yetkililer tarafından atanan komiserleri kabul edecek;
c) doğrudan askeri konularda sadece Kızıl yüksek komutanlığa itaat edecek;
d) Denikin’e karşı açılmış olan cepheden uzaklaştırılmayacak;
e) Kızıl Ordu’yla eşit miktarda malzeme ve yiyecek desteği alacak;
f) Devrimci İsyan Ordusu olan ismini ve kara bayrağını değiştirmeyecek.” (Arşinov, 1998:78).
Başlarda Bolşevikler, Mahnovistleri kendi saflarına çekebileceklerini umuyorlardı fakat bu mümkün olmadı. Bunun üzerine Bolşevikler, Mahnovistlere karşı saldırıya geçtiler. Komünist basın, Mahnovist Hareketi ‘kulak hareketi’ olmakla, sloganlarını ise karşı devrimci olmakla suçluyordu. Hareketin eylemlerinin devrim için zararlı olduğunu öne sürerek kampanya başlatıldı. Devamında Mahno’yu öldürme girişiminde bulunuldu. Bolşevikler ile Mahnovistler arasındaki mücadele 1920 yılı boyunca devam etti. En sonunda Mahnovistler yenik düştü (Arşinov, 1998).
SONUÇ
“Devletçiler, özgür insanlardan korkarlar. Otorite olmazsa insanların toplumsallıklarını kaybedeceklerini, zevke ve eğlenceye dalıp kendinden geçeceklerini ve ilkelliğe geri döneceklerini iddia ederler.” (Arşinov, 1998:71). ‘İnsanların ilkelliğe geri dönecekleri’ düşüncesi aslında Mahnovist hareketin bizlere kanıtlamaya çalıştığı oldukça önemli bir nokta. Kızıl Ordu ile Mahnovistler arasında çıkan çatışma ve bu çatışmanın yaratmış olduğu kaos, binlerce kişinin ölümü ve karalama politikaları ilkellik kavramını sorgulatmaktadır. Otoritenin insanları çıkarları doğrultusunda bastırma ve yönetme arzusu, insanların özgürlük adına harekete geçmelerini şeytanlaştırmaktadır. Bu noktada şu soruyu sormamız gerekmektedir: İnsanları ilkelliğe geri döndüren otorite midir yoksa otoritenin olmayışı mı ?
Yeliz Kıroğlu tarafından The FEAS Journal adına hazırlanmıştır.
KAYNAKÇA
Arşinov, P. (1998). Ukrayna Anarşist Hareketi Mahnovşçina 1918-1921. P. Arşinov içinde, Ukrayna Anarşist Hareketi Mahnovşçina 1918-1921 (s. 40-68-71). Kaos Yayınları.
Sysyn, F. (1977). Nestor Makhno and the Ukrainian Revolution. F. Sysyn içinde, Nestor Makhno and the Ukrainian Revolution (s. 273). Cambridge, Massachusetts: Harvard Ukrainian Research Institute.