Günümüzde Hristiyanlık dini ile anılan Paskalya’nın aslında daha eski bir tarihi vardır. Bereketi, yeniden doğuşu ve kurtuluşu temsil eden gündür. Gerçi biz ona ‘Paskalya’ diyoruz. Bu kelime dilimize elbette yabancı fakat uzak bir coğrafyadan değildir. Paskalya sözcüğü İbranice ‘geçiş’ anlamına gelen ‘Pesah (fısıh)’tan’ gelmektedir. Bu kelimenin kökeninin Yunanca “Passover” kelimesinden ve aynı zamanda Latinceden geldiği de düşünülmektedir.
OSMANLI’NIN KAYIP İSTİKBALİ: ŞEHZADE MUSTAFA
Taşlıcalı Yahya’nın Şehzade Mustafa’nın ölümünün ardından yazmış olduğu Mersiye’sinden alınan bir beyitle giriş yapmak istedim. Mihr-i cemal kelimesi güneş kadar parlak aydınlık yüz anlamına gelerek Şehzade Mustafa’nın bir güneş gibi battığını ve ardından onu ölüme sürükleyen devlet kademesinde yer alan tüm divanın bir günah işleyerek Devleti Aliye’nin istikbalini öldürdüklerini dile getirmek istemiştir.
UMUT GEMİSİ: STRUMA
Tarih boyunca insanlar önemli olayların dönüm noktası haline gelmiş geçirilen zaman dilimlerine belli isimler vermiştir. Tarih öncesi ve tarih sonrasında yazının bulunması, Kavimler göçü, İstanbul’un fethi -ki bu Batı dünyasında Doğu Roma’nın Yıkılışı olarak geçer- Fransız İhtilali gibi olaylar yeni bir devrin simgesi haline gelmiştir. İçinde bulunduğumuz Yakın Çağda meydana gelen olaylar hakkında yazılan yazılar […]
FARKLI BİR EVLİLİK TÜRÜ: BERDEL
Aile, toplumu oluşturan en küçük kurumdur. Aile tanımının evrensel olarak açıklanması oldukça güçtür. Anne, baba ve çocuklardan oluşan bir yapı genellemesi söz konusu olsa da bu sadece ailenin bir türü olan “Çekirdek Aile”yi ifade etmektedir. Aile, biyolojik ilişkiler sonucunda neslin devamlılığının sağlanması yönünden toplumsallaşmanın başladığı ilk kurumdur. Bireyin sosyalizasyon yani toplumdaki aktörlerin kendinden ne beklendiği […]
SOSYOLOJİ ASLINDA NE? -2-
20. yüzyıldan itibaren değişen toplumsal ilişkiler elbette toplumbiliminin de farklı yöntem ve stratejiler çerçevesinde araştırma disiplinini etkilemiştir. İşlevselcilik, sembolik etkileşimcilik ve eleştirel yaklaşımın yorumlarının değişme uğramasında şüphesiz toplumsal hayatın içerisinde gerçekleşen yeni olay ve durumların payı oldukça büyüktür. Sosyal hayatın devinimine katkıda bulunan bu değişimler sosyolojinin inceleme alanlarına farklılık getirerek kuram ve yaklaşımlarının kendi içindeki […]
SOSYOLOJİ ASLINDA NE? -1-
Sosyoloji denilince akla genelde basit bir karşılık olan toplum bilimi kavramı gelir. Bu oldukça doğaldır ancak sosyolojiyi toplum bilimi kısaltmasına indirgemek kesinlikle bir kalıba sokmaktır. Yaşadığınız hayatın, ilgilendiğiniz alanların okuduğunuz bir kitabın kendine ait bir sosyolojisi olabileceği gibi bilimsel fakat halk ağzında bir psikoloji kadar değeri olmayan sosyolojiye kısa ve doğru bir gezinti yapmak gereklidir. […]
RAMSES’İN GELİNİ OLASIN
Anadolu yarımadası üzerinde tarih boyunca birçok medeniyet gelip geçmiştir. Kervan yolu, İpek yolu Baharat yolu ve Likya yolu gibi ticaret yollarının güzergahı olmuş böylece kültürel anlamda bolluk kazanmıştır. Tarih kitaplarında bizlere öğretilen, duymaktan sıkıldığınız medeniyet isimlerini yazmaktansa ilgi çekici olanları sizlerle paylaşmayı yeğlerim. Bunu derin bir tarih araştırmasından ziyade farklı köklerin birleştiği bir noktayı sizlere hatırlatmak gibi düşünebilirsiniz…
TANRI ÇOK ÇALIŞANI SEVER
Max Weber’in eserleri geniş bir yelpazede sosyoloji kuramlarını etkileyecek kadar çok çeşitlidir ve yoruma oldukça açıktır. Burada size Max Weber’in hayatını anlatmayacağım, onun yıllarca üstünde düşündüğü ve incelemelere tabii tuttuğu kapitalizmin onun penceresinde hangi vasıfla yer aldığını anlatmaya çalışacağım.
ÇİN NEDEN HER ŞEYİ YİYOR?
2019’un son ayında bir kişinin zatürre belirtisiyle hastaneye kaldırılması sonucu 4 gün içinde benzer şikayetlerle gelenlerin sayısının 44 olması üzerine Çin kırmızı alarm verdi. Olay 10 Aralık günü Çin’in Wuhan kentinde gerçekleşmiştir. Hastalık belirtisi gösteren kişi, deniz ürünleri satan bir pazarda görülmüş ve bu pazarın aynı zamanda bir vahşi hayvan pazarı olduğu saptanmıştır. Süregelen zaman içinde şehrin karantina altına alınması ve bütün dünyada zor bir sürecin başladığına tanık olduk. Tarihteki neredeyse bütün salgın hastalıların kökeninin Çin’e dayanmasının temel sebebi alışkanlıkların ötesinde bir beslenme rutini mi yoksa ekonomik krize bağlı ortaya çıkan kıtlık mı?