Günümüzde dünyanın birçok ülkesi için önemli konulardan biri de göçtür. Yoksulluk, çatışma, savaş gibi itici faktörler ve gelişmiş bölgelerdeki yaşam olanakları, eğitim, sağlık ve iş gibi çekici faktörler her yıl binlerce insanın ülke içi ve ülkeler arası yer değiştirmesine neden olmaktadır. Ancak bu hareketlilik siyasi, sosyal, kültürel, etnik, dini vb. ciddi etkiler ve sorunlara yol açabilmektedir. Suriye Krizi, özellikle göç boyutuyla Birliğin gündeminde önemli bir yer buldu.
EN UZUN SAVAŞ: ORTA DOĞU’DA KADIN OLMAK
Toplumsal cinsiyet eşitliği geçmişten günümüze büyük bir sorun olarak kalmaya devam ediyor. Bu soruna karşı dünya genelinde bir ilerleme olsa da 21. yüzyılda bile küresel anlamda cinsiyet eşitsizliği mevcut. Bu eşitsizlik oranının daha belirgin olduğu Orta Doğu’da ise ev içi şiddet, ev işlerinin eşit paylaşılmaması, cinsel şiddet gibi sorunlar zaten var olmakla birlikte pandemi bunu daha da derinleştirdi
İŞGALiN AĞIR BEDELİ: AFGANİSTAN
Afganistan’ın kıtalararası stratejik bir coğrafyada yer alması dönem dönem birçok devletin ilgisini bu bölgeye çekmiştir. 1979 yılında Ruslar tarafından tamamen işgal edildikten sonra bölge doğal olarak ABD’nin de dikkatini çekmiştir. 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’deki İkiz Kulelere ve Pentagon’a karşı yapılan saldırının sonucunda Afganistan’da bulunan Usame Bin Ladin ve onun örgütü El Kaide’nin saldırıyı düzenlediği iddiası ile ABD tarafından işgal edilmiş ve terörizme karşı savaş başlatılmıştır.
YEMEN İÇ SAVAŞI
Yemen tarihi boyunca dış müdahalelere açık olmuş bir ülke olmakla birlikte özellikle 2015 yılından sonra uluslararası gündemde görünür hale gelmiştir. Siyasal ayaklanmaların kontrol edilememesi üzerine derin bir uçurumdan yuvarlanmaya başlayan Yemen hala bir düzlüğe kavuşamamıştır.
13. DÖNEM İRAN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
Orta Doğu’da söz sahibi önemli ülkelerden biri olan İran’ın 13. Dönem Cumhurbaşkanlığı seçimleri 18 Haziran 2021 Cuma günü yapılacak. 1979 Devrimi’nden sonra idari teşkilat sisteminde derin değişimler yaşayan İran, Humeyni’nin ardından yönetimde fikirsel ayrılıkların başlamasıyla bugünkü düşünsel temelleri atıldı. 13. Dönem seçimlerde ise İran Anayasayı Koruyucular Konseyi tarafından başvuru yapan 592 kişiden sadece 7’sine adaylık izni verildi.
ADANMIŞLIĞIN ŞİDDETİ: FİLİSTİN’DE İNTİHAR SALDIRILARI
Bakış açılarına göre, intihar saldırılarının kavranması ve analizi epey karmaşık görünse de hâkim anlayışların zemini; özgürlük ve terörizm üzerine oturtulmuştur. Bu perspektiflerle beraber intihar saldırılarını safi politik bir tutum olduğu için incelemek, konuya basmakalıp bir yaklaşımı da beraberinde getirecektir. Saldırıların; siyasi, dini, sosyolojik, ekonomik, psikolojik, edebi formdaki nedenlerinin gün yüzüne çıkarılması, yapılan eylemin meşruluğunu sorgulatmakla beraber, ‘hakikat’ teriminin, bireyler ve toplum ekseninde ne denli evrime uğratıldığını da kavrama açısından önem teşkil edecektir. Bu bağlamda öncelikli olarak, Filistin intihar saldırılarını tarihsel bir süzgeçten geçirdikten sonra, konunun diğer basamaklarından biri olan beden siyaseti üzerinde durulacaktır. Ardından ise, saldırıların ‘özgürlük’ ve ‘terörizm’ boyutları ele alınacaktır.
SURİYE İÇ SAVAŞI’NDA İRAN’IN ROLÜ
Demokrasi, ifade özgürlüğü ve ekonomik refah gibi kavramlardan oldukça uzak olan Ortadoğu ülkeleri, 2010 yılı itibariyle koşulların iyileştirilmesi için halk ayaklanmaları başlattı. Kimi ülkelerde iktidarlar devrilirken, kimi ülkelerde uzun yıllar sürecek olan iç savaşlar başladı. 2011 yılında Beşar Esad Rejimi’nin protesto eden halka ateş açması sonucu Suriye’de iç savaş süreci başladı. Bu sırada yaşanan Arap Baharı’nı İslami bir uyanış olarak görüp, uzun yıllar hüküm süren baskıcı rejimlerin devrilmesini destekleyen İran, ayaklanmalar Suriye’ye sıçrayınca söylemini tamamen değiştirdi. Esad Rejimi’nin hayatta kalması için her alanda bu ülkeye destek vermiştir. Yıllardır devam ettirdiği bu ittifakta hem Şii söyleminin hem de kendi bölgesel çıkarlarının önemi büyüktür. Bu çalışmada amaç; İran’ın Suriye İç Savaşı’ndaki politikasını ve rolünü, iki ülkenin tarihsel süreçteki ilişkileri ve 2011’den bu yana süren faaliyetler çerçevesinde incelemeye çalışmaktır.
CEMAL KAŞIKÇI OLAYI EKSENİNDE SUUDİ ARABİSTAN – ABD İLİŞKİLERİ
Suudi Arabistanlı Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi ve ölüm şekli, günümüzde hala etkisinin hissedilebildiği elim bir vaka olarak görülmektedir.
TÜRKİYE İÇİN DOĞU AKDENİZ MESELESİ
Doğu Akdeniz, geçmişten günümüze kadarki süreç boyunca Kıbrıs sorunu, Suriye iç savaşı ve Lübnan sorunu, Libya iç savaşı, Türkiye ve Yunanistan arasında yaşanan Ege’de karasuları, hava sahası, adaların silahsızlandırılması ve kıta sahanlığı sorunları gibi birçok sorunun merkezinde kalan bölge olarak, coğrafi açıdan da bölgeye sınırı olan Türkiye, İsrail, Mısır, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Yunanistan, Lübnan, Suriye ve Libya’nın aktif politika yürüttüğü alan olarak karşımıza çıkmaktadır.