VENEZUELA BAŞKANLIK KRİZİ – MEŞRU LİDER KİM?

Krize Genel Bir Bakış ve Krizin Nedenleri

Bir Güney Latin Amerika ülkesi olan Venezuela 2019 yılından beri “başkanlarından” dolayı karmaşık bir durumun tam ortasındadır.  Birden fazla devlet başkanının olması bir ülke için alışılmadık bir durum olsa da Venezuela’da bu durumun başrolleri Nicolás Maduro ve Juan Guaidó’dur.  Seçimle gelmiş olan Maduro ve kendini geçici başkan ilan eden Guaidó ülkenin meşru devlet başkanının kim olduğu sorusunu ve dolayısıyla bir başkanlık krizini ortaya çıkarmaktadır. Uluslararası gündemde kendini ülkenin  lideri olarak ilan eden Guaidó’nun 50’yi aşkın devlet tarafından meşru başkan olarak kabul edilmesi ülkedeki başkanlık sisteminin krize girmesine neden olmuştur. Bunun yanında, ABD, Avrupa Birliği gibi önemli uluslararası aktörlerin seçimle gelen Maduro yerine Guaidó’yu meşru Venezuela devlet başkanı olarak tanıması krizi hafifletmemektedir. (Miliard, 2021)

Ülke vatandaşlarının ise 2013’ten bu yana seçilmiş Cumhurbaşkanı Maduro’dan memnun olmamasının birçok nedeni var. Ülke, Maduro hükümeti altında istikrarlı bir siyasi ve ekonomik ortam sağlayamamıştır.  (Miliard, 2021) Venezuela dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahiptir, bu nedenle ülkenin gelirleri esas olarak bu ekonomik kaynağa bağlıdır. Fakat 2013 yılından itibaren emtia fiyatlarında bir düşüş gerçekleşmiş ve bu durum petrol fiyatlarında da düşüşe yol açarak ülke ekonomisine zarar vermiştir. Enflasyon oranları fırlamış, Venezuela para birimi Bolivar büyük oranda değer kaybetmiş ve halkın temel gıda ürünlerine ulaşımı kısıtlanmıştır. (Erdoğan, 2019)

Maduro’nun 1999-2013 yılları arasında başkanlık görevi yapan Hugo Chavez’in mirasını sürdürdüğünü söylemek yanlış olmayacaktır. Chavez görevini 2013’te vefat edene kadar sürdürmüş, Maduro bu nedenle vekaleten getirildiği başkanlık görevine sonrasında seçim yoluyla devam etmiştir. Maduro, Chavez yönetimi sırasında 2006’da dışişleri bakanı, 2012’de ise başkan yardımcılığı görevlerine devam etmiştir. Nihayetinde, Nisan 2013’te Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi (PSUV) oy çoğunluğu sağlayarak seçilmiş, parti başkanı Maduro da devlet başkanlığına getirilmiştir.  (Erdoğan, 2019)

Chavez yönetimi boyunca Amerikan emperyalizmine karşı, sosyalist politikalardan yana bir yol izlenmiştir. Chavez, Amerikan ambargolarına uzun yıllar maruz kalan Küba ile güçlü ilişkiler kurmaya devam etmiş, petrol yönetimini devlet kontrolü altına almıştır. Sosyalist politikaların yansıması olarak kamu harcamalarının bu dönemde artmasıyla beraber ülke ekonomisi petrol ihracatına büyük ölçüde bağımlı hale gelmiştir. Bu sebeplerden dolayı da Maduro döneminin ekonomik krizleri kaçınılmaz bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Donald Trump, Chavez yönetiminin mirasını devam ettiren Maduro yönetimine karşı ciddi yaptırımlar uygulamıştır. Dış yatırımlar engellenmiş, ülke sermaye bakımından kıtlık çekmeye başlamıştır. Ülkenin değerli hidrokarbon kaynakları verimli kullanılamamış ve petrol üretimi düşmüştür. Ekonomik krizin etkileri öyle büyüktür ki ülke, komşu Latin Amerika ülkelerine ciddi sayıda göç vermeye başlamıştır. Trump döneminde ülkenin bu zor durumuna ve halkın sefaletine karşın ülkeye karşı yaptırımlar devam etmiştir. Ana neden ise Maduro yönetimini Venezuela vatandaşlarına karşı zor durumda bırakmaktır. Bunun yanında, Washington sık sık Chavez ve Maduro yönetimlerini demokratik olmamakla ve insan haklarına aykırı bir tutum sergilemekle suçlamaktadır. Fakat kendi başkanlığını demokratik olmayan bir biçimde ilan eden Guaidó’yu ülkenin meşru başkanı olarak kabul ederek ABD yönetimi bir ikileme yol açmıştır. (Çin, 2019) ABD’nin Venezuela üzerinden elde edeceği ekonomik çıkarlar Maduro yönetiminin anti-Amerikan ve neoliberal tutumu ile tehdit altında olduğundan Washington’un Maduro’ya karşı tutumu şaşırtıcı değildir. (Demirel, 2019) 

Juan Guaidó’nun Mücadelesi ve Krizin Başlangıç Noktası

Krizi genel bir bakış açısı ile inceledikten ve neden derin ekonomik ve siyasal bir krize dönüştüğünü vurguladıktan sonra nasıl başladığını, ilerlediğini ve şu an ki durumunu incelemek doğru olacaktır. Juan Guaidó 2019’da Venezuela devlet başkanına açıkça karşı çıkan genç ve idealist bir muhalefet partisi lideridir. Muhalif kimliği sadece Maduro döneminde ortaya çıkmamış, Chavez döneminde sık sık protestolarda yer almıştır. 2015 yılında eyalet seçimlerinde seçilerek Vargas temsilcisi olarak parlamentoda yer almaya başlamıştır. (Euronews, 2019) Aynı yıl aralık ayında ise Ulusal Meclis seçimlerinde 16 yıl sonra ilk kez Sosyalist Parti yerine meclis içinde muhalefet partisi egemenliği sağlanmıştır. Bu nedenle ülke içindeki siyasal meşruiyet krizi 2019 yılında doruk noktasına ulaşsa da asıl olarak 2015 Meclis Seçimlerine dayanmaktadır. 

Maduro yönetimi Ulusal Meclis içindeki muhalefet zaferine izin vermeyerek Maduro’nun isteği üzerine oluşturulan bir kararname ile 2017 yılında meclisin feshedilmesini sağlamıştır. Bu karar muhalefet tarafından boykot edilmiş, yine de Ulusal Meclis’in yerini hükümet yanlılarının oluşturduğu Kurucu Meclis almıştır. Bu gelişmeler üzerine bir dizi protesto gerçekleşmiş, Guaidó başta olmak üzere muhalefet liderleri halkı protestoları desteklemek üzere cesaretlendirmeye çalışmıştır. (BBC, 2019) Ne yazık ki gerçekleşen gösteri ve protestolar kanlı bitmiş ve can kayıpları yaşanmıştır. Muhalefet tarafından yapılan boykotun Ulusal Meclis’in varlığını resmi olarak korumasına yetmemesine rağmen, muhalefet Kurucu Meclisi tanımamıştır. Hatta Ocak 2019’un başında Guaidó Ulusal Meclis Başkanı seçilmiştir. Siyaset hayatına yeni atılmamış olmasına karşın, Guaidó’nun uluslararası anlamda tanınmasına katkı sağlayan adımlardan en önemlisi de bu başkanlık görevidir. Guaidó göreve seçilmesinin ardından hükümet güçleri tarafından gözaltına alınmış, sonrasında geri bırakılmıştır. (Baran, 2019)

Maduro 2018’de ikinci kez 6 yıllık bir başkanlık dönemi için oyların yüzde 68’ini alarak seçilmiş, seçimin tartışmalı olduğu iddiaları ile birlikte muhalefetin tepkisi katlanarak artmıştır. (Third Way, 2019) Guaidó muhalefetinin ısrarcı olduğu en büyük nokta Maduro’nun ilk 6 yılını tamamlayıp artık hükümetten çekilmesidir. 2018 başkanlık seçimlerinin özgür ve adaletli olmadığı, Maduro’nun artık hükümeti gasp ettiği muhalefet tarafından çoğu kez vurgulanmıştır. (Baran, 2019) Ancak Rusya, Çin, Küba gibi ülkelerin desteğini alarak hileli seçim iddialarına aldırmayan Maduro başkanlık görevini sürdürmeye devam etmiştir. Bunun üzerine Amerika desteğini sağlayan Guaidó 23 Ocak 2019’da kendini Venezuela’nın meşru lideri olarak ilan ederek krizi iyiden iyiye görmezden gelinemeyecek bir noktaya ulaştırmıştır. Yukarıda da bahsedilen Venezuela’nın ekonomik ve insanı krizlerine bir yeni siyasal liderlik krizi eklenmiştir. (Third Way, 2019)

Guaidó’nun meşru lider olduğu iddiası, iddianın kazandığı uluslararası destek ile etkili bir hal almıştır. Trump’a göre Guaidó geçiş sürecinin devlet başkanıdır. Amerikan Dış İşleri Bakanlığı bu durumun üzerine Dışişleri bakanı Mike Pompeo’nun onay ve imzasına sahip bir yazılı açıklamada bulunarak Maduro’ya hükümetten çekilme çağrısı yapmıştır. Guaidó’nun en büyük destekçisinin Amerika olduğu bir gerçek olsa da daha önce de bahsedildiği üzere Avrupa ülkeleri ve Kanada’da Guaidó’nun geçici devlet başkanlığını tanımıştır. (Baran, 2019) Bunun yanında birçok komşu Latin Amerika ülkesi (Brezilya, Arjantin, Kolombiya) de Guaidó’nun geçici hükümetini tanımıştır. Böylece toplam 53 ülkenin devleti Guaidó’nun geçici başkanlığının yanında olduğunu belli etmiştir. (Third Way, 2019) Rusya ve Çin gibi iki önemli güçlü aktör ise kriz sürecinde Maduro hükümetinin meşruluğundan taraf olmuştur. Bu iki aktörün Maduro hükümetinin yanında yer alması aynı zamanda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından Maduro yönetimine karşı gerçekleşebilecek herhangi bir müdahaleyi engelleyebilmek açısından çok önemlidir. Bu gelişmeler ulusal bir siyasi krizin uluslararası tarafları barındırarak büyüdüğünü ve dış müdahalelere açık olduğunu göstermektedir. (Baran, 2019) Örneğin Rusya askeri ve ekonomik olarak Maduro hükümetini destekleyip, ülkeye asker yardımında bulunmaktadır fakat buna karşın Trump hükümeti bu yardımlara karşı çıkmış, 2019 yılında Rus askerlerinin ülkeden çekilmesi çağrısında bulunmuştur. (BBC, 2019)

Tüm bunlara ek olarak, geçici başkanlığını ilan eden Guaidó, Maduro’nun başkanlıktan çekilmesini amaçlayan müdahalelere başvurmuştur. Örneğin Nisan 2019’da Venezuela ordusuna ve halkına sokakları kuşatmalarını ve protesto yapmalarını destekleyen bir çağrıda bulunmuştur. Fakat Guaidó ordu tarafından istediği desteğe ulaşamamış, Maduro’nun ordunun desteğine sahip olduğu kesinleşmiştir. Bunun yanında Trump yönetimi Maduro yönetimine karşı yaptırımlarına devam etmiştir. Fakat yıllar içerisinde derinleşen siyasal ve insani kriz karşısında Amerika etkili ve krizi bitirecek bir strateji geliştirmemiştir. (Third Way, 2019)

Güncel Durum

Venezuela’da başkanlık krizi ikinci yılını doldurmuş durumdadır. Ülkede demokrasinin gereklilikleri gerçekleştirilememekte, halkın insani ihtiyaçları giderilememektedir ve ekonomik kriz ile baş etmek güç durumdadır. Siyasal istikrarsızlık Venezuela halkına günden güne daha çok zarar vermektedir ve ülke dışına göçler vatandaşlar için neredeyse zorunlu hale gelmiştir. Aralık 2020’de parlamento seçimleri gerçekleşmiş ve Maduro destekçileri Ulusal Meclis’in üçte ikisi kadar koltuğu oyların yüzde 67’sini alarak kazanmıştır. Fakat bu seçimlerin adil ve özgür olmadığı muhalefet tarafından vurgulanmıştır. Özellikle 2020’nin temmuz ayında Venezuela Yüksek Mahkemesi’nin Ulusal Seçim Konsey’i (CNE) başkanlıklarına Maduro hükümetinin destekçilerini ataması seçimlerin hileli olduğunun bir kanıtıdır. Bölgenin bazı ülkeleri ve Avrupa ülkeleri de seçimlerin hileli olduğunu varsaymaktadır. (Human Rights Watch, 2020) 

Ulusal Mecliste yer alan muhalefet partileri üyeleri seçimi boykot ederek oy kullanmamışlardır. Fakat Guaidó’nun tek muhalefet kalesi olan ve başkanlığını yaptığı ulusal meclis seçimlerde Maduro’nun Sosyalist Partisi’nin destekçilerinin kontrolü altına girmiştir. Böylece 2018 yılında yapılan başkanlık seçiminden sonra Maduro hükümeti tartışmalı bir Parlamento seçimine imza atmıştır. AB, ABD, Amerikan Devletleri Organizasyonu gibi önemli aktörler seçimin meşruluğunu kabul etmeyip demokratik şeffaflığı karşılamadığını vurgulamaktadırlar. Latin Amerika ülkelerinin büyük bir kısmı ve bazı Karayip ülkeleri, Amerika destekçisi Brezilya ve Kolombiya gibi devletler seçim sonuçlarını tanımamışlardır. ABD’nin yeni başkanı Joe Biden Venezuela’nın içinde bulunduğu durumda Trump yönetimine benzer bir bakış açısıyla Maduro rejimini “diktatör” olarak nitelendirmeye devam etmiştir. Maduro’nun parlamento seçimlerinde elde ettiği zafer meşru başkanı belirlememekle ve krizi çözüme ulaştırmamakla birlikte ülkenin Koronavirüs karşısında daha da kötüleşen insani kriz durumu da devam etmekte ve ülke dışına gerçekleşen yoğun göçler uluslararası ciddi bir sorun haline gelmektedir. (BBC, 2020)

Gökçen Hardal tarafından The FEAS Journal için hazırlandı.


KAYNAKÇA

Baran, D. (2019). Venezüella’da Tanıma İkilemi. Global Political Trends Center (GPoT). doi:10.2307/resrep19342

BBC News. (2019). Venezuela’da muhalif lider Guaido 15 yıl süreyle kamuda çalışmaktan men edildi. Retrieved from https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-47742663

BBC News. (2020). Venezuela’s parliamentary poll: Five things you need to know. Retrieved from https://www.bbc.com/news/world-latin-america-55171253

Çin, G. (2019). Amerikan Emperyalizminin Latin Amerika’daki Son Örneği: Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti’nde Yaşanan Kriz. Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi , 0 (8) , 1-38 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/tr/pub/uskudarsbd/issue/48123/537851

Demirel, E. (2020). Dış Müdahale Olgusu Kapsamında ABD-Venezuela İlişkileri. Öneri Dergisi , 15 (53) , 36-76 . DOI: 10.14783/maruoneri.676370

Erdoğan, O. (2019). Venezüella’da Yerel Yönetimler. Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi , 12 (3) , 351-360 . DOI: 10.25287/ohuiibf.533292

Euronews. (2019). Venezuela’da siyasi kriz: Maduro’yu devirmek isteyen Juan Guaidó kim? Retrieved from https://tr.euronews.com/2019/04/30/venezuela-da-secilmis-devlet-baskani-maduro-nun-yerine-gectigini-aciklayan-juan-Guaidó-kim

Human Rights Watch. (2020). Venezuela Events of 2020. Retrieved from https://www.hrw.org/world-report/2021/country-chapters/venezuela#

Miliard, M. (2021). Venezuelan Presidential Crisis (2019). Salem Press Encyclopedia.Third Way. (2019). Country Brief: Venezuela. https://doi.org/10.2307/resrep20131

Share this article
Shareable URL
Prev Post

AFRİKA’DA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA

Next Post

KATALONYA KRİZİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Read next