Lozan Barış Antlaşması
TBMM Hükümeti’nin Yunanlara karşı elde ettiği zaferin ardından 11 Ekim 1922’de Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı. Bunun üzerine İtilaf Devletleri 28 Ekim 1922’de TBMM Hükümeti’ni Lozan’da toplanacak olan barış konferansına davet ettiler. İki yıla yakın süren bu görüşmelerin ardından 6 Ağustos 1924 tarihinde Lozan Antlaşması tüm taraflar için yürürlüğe girmiştir. Bu antlaşmada Türkiye’nin Suriye, İran ve Yunanistan sınırları ile şimdilerde oldukça sık karşımıza çıkan adaların konumu gibi birçok meseleye nokta konmaya çalışılmıştır.
Lozan Barış Antlaşması’nın 13. Maddesi Yunanistan Hükümeti’ni Midilli, Sakız, Sisam ve Nikarya Adaları’nda hiçbir deniz üssü ve istihkâm kuramayacağı, savaş uçaklarını ve öteki hava araçlarını da Anadolu kıyısındaki topraklar üzerinde uçuramayacağı yönünde kısıtlar. Yunanistan bu bölgelerde sadece asayişi sağlayacak kadar tüm Yunanistan topraklarındaki jandarma ve polis sayısı ile orantılı olacak şekilde polis ve jandarma bulundurabilir. Bu maddeler Paris Antlaşması’nda Limni, Semadirek, Doğu Ege Adaları ve On İki Ada’nın adı geçirilerek 1947’de tekrar gündeme getirildi.
Yunanistan’ın Lozan ve Paris Antlaşması İhlali
Fransız haber ajansı AFP’ye göre Yunanistan geçtiğimiz Ağustos ayının sonlarında Antalya’nın Kaş ilçesine 2.8 mil uzaklıktaki Meis Adası’na feribotlarla asker sevkiyatı yaptı. Yunan medyası da bu habere bültenlerinde yer verdi. Yukarıda da belirtildiği üzere imzalanan barış antlaşmalarınca, Yunanistan’ın bu hareketi uluslararası iki antlaşmanın maddelerine ve uluslararası hukukun etiğine aykırı bir harekettir.